Stoneline olarak tasarımın sınırlarını zorlayan ve estetik deneyimleri zenginleştiren projelerin çözüm ortağı olmaktan heyecan duyuyoruz.
Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz mimarlık ofisi ziyaretlerimiz kapsamında bugün Gönye Proje Tasarım'a konuk olduk. Koleksiyonlarımızı, tasarımlarımızı ve uygulama alanlarımızı paylaştığımız verimli bir sunum gerçekleştirdik.
Gönye Proje Tasarım ekibine misafirperverlikleri ve ilgileri için teşekkür ederiz!
Stoneline olarak Knidos antik kenti kazılarına katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz.
Selçuk Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinde bu eşsiz antik kentte yürütülen çalışmalar sadece tarihi gün ışığına çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel mirasımızı koruyarak geleceğe taşımamıza da olanak sağlıyor.
Bizimle bu yolculuğa katılın ve Knidos'un tarihi zenginliğine tanıklık edin!
Bu yıl da Decorex 2024'te yer almaktan büyük mutluluk duyduk. Standımıza gösterdiğiniz ilgi ve paylaştığınız değerli geri bildirimler için teşekkür ederiz!
Birlikte daha birçok projeye imza atma umuduyla gelecek toplantılarımızı dört gözle bekliyoruz.
Bizimle her zaman iletişime geçebilir ve projelerinizi paylaşabilirsiniz.
Bu yıl Verona'da dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerle doğal taşın büyüsünü paylaşmak bizim için büyük bir zevkti. Stoneline olarak, standımıza gösterdiğiniz ilgi ve değerli geri bildirimleriniz için en içten teşekkürlerimizi sunarız. İlham verici projeler, yeni işbirlikleri ve unutulmaz anılarla dolu bir fuar geçirdik! Bir sonraki buluşmamız için sabırsızlanıyoruz! Bağlantı kurmak veya projelerinizi paylaşmak için bize her zaman ulaşmaktan çekinmeyin!
Palezzo olarak bir Maison Objet Fuarı'nı daha keyifle geride bıraktık... Siz değerli ziyaretçilerimizle tanışma fırsatı bulmak ve tasarımlarımıza olan ilginizi görmek bizim için büyük bir onurdu.
Fuar süresince standımızda sergilediğimiz koleksiyonlarımızla sürdürülebilir anlayışımızla estetik ve kaliteyi bir arada sunarken, sektördeki son trendler ve teknolojik yenilikler hakkında da keyifli sohbetler gerçekleştirdik. Katılımınız ve değerli vaktinizi ayırıp bizleri ziyaret ettiğiniz için içtenlikle teşekkür ederiz.
Gelecekte ürünlerimizle ilgili her türlü bilgi ve sorularınız için bizimle dilediğiniz zaman iletişime geçebilirsiniz.
Stoneline olarak kültür ve sanata olan bağlılığımızla, İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Müzik Festivali'ni bir kez daha desteklemekten gurur duyuyoruz. Bu festival, sanat ve müzik dolu günlerin yanı sıra kültürel etkileşim ve paylaşım için de mükemmel bir platform. Bu yıl 52'ncisi düzenlenen İstanbul Müzik Festivali'ne sponsor olarak iki eşsiz konsere imza attık.
Sent Antuan Kilisesi'nde Büyüleyici Bir Gece
İlk konserimiz tarihi Aziz Antuan Kilisesi'nde gerçekleşti. Bu mistik mekânda, bariton Benjamin Appl ve akordeon virtüözü Martynas Levickis'in büyüleyici performansı dinleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Bu etkileyici müzik ziyafeti, kilisenin atmosferiyle birleşerek herkesi derinden etkiledi.
"Zaman Yolculuğu" ile Unutulmaz Anlar
İkinci konserimizde saksafon sanatçısı Asya Fateyeva ve barok topluluğu Lautten Compagney Berlin'in "Time Travel" projesi büyük ilgi gördü. Bu proje kapsamında "Dancing Queen "in dünya prömiyerine ev sahipliği yaptık. Bu yenilikçi ve büyüleyici performans festivalin en çok konuşulan etkinliklerinden biri oldu.
Sanatı ve müziği desteklemekten mutluluk duyuyor ve bu önemli festivale katkıda bulunmaktan onur duyuyoruz! ✨
Stoneline olarak kültür ve sanata olan tutkumuzla, İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Müzik Festivali 'ne bir kez daha destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Festival, sanat ve müzik dolu günlerinin yanı sıra sanat, müzik, kültürel etkileşim ve paylaşım için de bir buluşma noktası haline geldi.
51'inci İstanbul Müzik Festivali'nin sponsoru olarak iki özel konserle sanatseverlerle bir araya gelme fırsatı bulduk.
İlk konserimiz Fransız Sarayı'nın etkileyici atmosferinde gerçekleşti. Les Vents Français & Éric Le Sage "Fransız Rüzgârları" ile bizlere unutulmaz bir akşam yaşattı.
İkinci konserimiz, Hollanda, Türkiye ve İran'dan kadın besteciler tarafından yazılan üç bölümlük bir beste olan "Women Have Waited Long Enough "ın dünya prömiyeri,
Yerebatan Sarnıcı'nın büyülü atmosferinde gerçekleşen konser, festivalin en heyecan verici konserlerinden biri oldu.
Türkiye'nin doğal taş odaklı ilk yayınevi STONELINE Yayınları'nın ikinci kitabı "Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi" yayımlandı.
Türk doğal taş sektörünün öncü markası STONELINE Yapı Ürünleri; yayıncılık alanındaki girişimiyle eğitim, kültür ve sanata destek vermeye devam ediyor. Yayınevinin ikinci kitabı olan "Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi", yapılarda doğal taş kullanımı için doğru taşı seçme kararı ile başlayan süreç hakkında temel bilgilere ihtiyaç duyan mimarlar, iç mimarlar, mühendisler, doğal taş uygulayıcıları, akademisyenler ve öğrenciler için bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor. "Hangi doğal taş nerede kullanılmalı?" sorusuna doğru cevabı vermeyi amaçlayan kitap, deneyimli mimarlar, akademisyenler ve sektör uzmanları tarafından kaleme alındı.
Doğal taşlar; yapılarda ana strüktür, döşeme ve kaplama elemanı olarak antik dönemden bu yana yaygın olarak tercih edilen ve kullanılan en önemli yapı malzemesidir. Doğal taşlar, zengin tür, renk ve desen çeşitliliğinin yanı sıra dayanıklılıkları ve uzun hizmet ömürleri sayesinde yapıların mimari ve estetik kimliğine önemli bir değer katmaktadır. "Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi", doğal taşın bir yapı malzemesi olarak mimaride kullanımına ilişkin ihtiyaç duyulabilecek temel bilgileri tarihten referanslarla aktarmayı amaçlıyor.
"Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi "nde bloktan kaplamaya doğal taşın oluşumu, üretimi ve işlenme süreci; mimarlık tarihinde iz bırakmış önemli yapılar ve doğal taşın mimarlık tarihindeki yeri ve önemi; mimaride doğal taş seçim kriterleri; konuttan kamusal alana iç ve dış kullanım alanları; tasarım yöntemleri ve yapım ilkeleri; bozulma, temizlik ve koruma ilkeleri; sürdürülebilirlik açısından değerlendirme yöntemleri, ülkemizin doğal taş kaynaklarına ilişkin sayısal veriler ve daha fazlası uzmanların kaleme aldığı metinlerle sunuluyor. "Doğal Taş Türleri" bölümünde ise yaygın olarak kullanılan farklı tür ve kökenlerdeki doğal taş örnekleri, teknik özellikleriyle birlikte yer alıyor. Kitabın sonunda ise doğal taşlarla ilgili teknik terimlerin açıklamalarının yer aldığı kapsamlı bir sözlük bulunuyor.
Dr. O. Serkan Angı'nın editörlüğünde, Gülçin İpek'in yayına hazırladığı ve Cem Günbek'in grafik tasarımını yaptığı kitapta, doğal taşın seçiminden kullanımına kadar olan süreçle ilgili bilgiler Dr. O. Serkan Angı, Doç. O. Serkan Angı, Doç Dr. Demet Arslan Dinçay, Prof Dr. Genco Berkin, Doç Dr. Deniz Aslan, Prof Dr. A. Nil Türkeri, Y. Mimar Canan Baş, Prof Dr. Seden Acun Özgünler tarafından kaleme alındı. STONELINE Yapı Ürünleri uzman ekibinden Evren İyigönül ve Nuray Saatçioğlu Uygur da uygulama deneyimlerini okuyucu ile paylaştı. Kitabın sonunda Prof. Dr. Emin Çiftçi tarafından hazırlanan doğal taşlarla ilgili teknik terimlerin açıklamalarını içeren kapsamlı bir sözlük de yer alıyor.
Genel Yayın Yönetmenliğini Mimar Gülçin İpek'in yaptığı STONELINE Yayınları, "Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi "ni konuya yönelik bir ilk adım olarak değerlendirmekte ve bu çalışmanın gelecek yeni baskılarında ihtiyaç ve öneriler doğrultusunda eklenecek yeni başlıkları sürekli güncelleyerek ve geliştirerek doğal taş literatüründeki önemli bir boşluğu doldurmayı hedeflemektedir.
Kitap, 1.000'e yakın fotoğraf ve teknik detay çiziminin eşlik ettiği metinlerle okuyucuyu doğal taşın mimarideki kullanımı hakkında bilgilendiriyor. Kitap, www.yemkitabevi.com adresinde ve kitapçılarda satışa sunuluyor.
Mimarlar için Doğal Taş Rehberi Editör : O. Serkan Angı Bölüm Yazarları: O. Serkan Angı, Demet Arslan Dinçay, Genco Berkin, Deniz Aslan, Evren İyigönül, A. Nil Türkeri, Canan Baş, Seden Acun Özgünler, Nuray Saatçioğlu Uygur Yayın Yönetmeni: Gülçin İpek Kitap Tasarımı : Cem Günübek Teknik Danışman: Neslihan Gucmen, Mimar Yayıncı : STONELINE Yayınları Tür : Mimarlık, Tasarım, İnşaat Teknikleri, İnşaat Malzemeleri Cilt bilgisi : İplik dikişli Kağıt : Mat kuşe, 130 gr Renk durumu : Renkli Baskı tarihi : Mart 2023 Baskı sayısı : 1. Baskı Sayfa sayısı : 406 Boyut : 15×19 cm
STONELINE YAYINLARI Hakkında: STONELINE Yapı Ürünleri, sosyal sorumluluk bilincine sahip bir yayınevi kurarak, bir yayın programı doğrultusunda yayınlanacak kitaplar aracılığıyla doğal taşı tanıtmayı, bu alandaki literatürü zenginleştirmeyi ve kaynak niteliğindeki akademik araştırmaları desteklemeyi amaçlamaktadır. www.ocm7ohqbio-staging.wpdns.site STONELINE Yayınlarının ilk kitabı olan "Doğal Taş Cepheler / Planlama İlkeleri, Projeler ve Yapılar" 2022 yılında yayınlandı.
Tasarımları tamamlayan özgün, sanatsal, artizanal zemin ve duvar kaplama alternatifleri sunmak üzere başladığımız Palezzo koleksiyonumuzun yeni serisi, tasarım dünyasının önde gelen fuarlarından Maison & Objet 2023 Fuarı'nda tasarımcılarla buluştu.
Her yıl Ocak ve Eylül aylarında düzenlenen Maison&Objet Fuarı'nda dekorasyon dünyasındaki son trendler keşfedilirken, fuar ziyaretçileri farklı ülkelerden gelen marka ve tasarımları tanıma ve inceleme şansı buldu.
Tüm katılımcılarımıza ve ziyaretçilerimize ilgilerinden dolayı teşekkür ederiz.
"Doğal Taş Cephe / Planlama, Proje ve Yapım Esasları"
Türk doğal taş sektörünün lider markası STONELINE, doğal taşlarla ilgili referans kitaplar üretmek amacıyla "STONELINE Yayıncılık "ı kurdu.
STONELINE Yayıncılık, Türkiye'de doğal taş konusuna odaklanan ilk yayınevi oldu. Yayınevinin ilk kitabı olan "Doğal Taş Cephe / Planlama, Proje ve Yapım Esasları" Alman yayınevi DOM Publishers işbirliği ile iki dilde hazırlanarak satışa sunuldu.
Bu yıl 25. yılını kutlayan Türk doğal taş sektörünün lider markası STONELINE Yapı Ürünleri, kuruluş sürecinden bu yana eğitim, kültür ve sanata verdiği katkılara yayıncılık alanındaki girişimiyle bir yenisini daha ekledi. Sosyal sorumlulukanlayışı çerçevesinde yapılandırılan STONELINE Yayıncılık, "doğal taşlar konusunda uzmanlaşmış bir yayınevi" olarak akademik araştırmaları desteklemeyi ve kaynak kitaplarla bu alandaki literatürü zenginleştirmeyi hedefliyor.
STONELINE Yayıncılık'ın ilk kitabı "Doğal Taş Cepheler / Planlama, Proje ve Yapım İlkeleri", Alman yayınevi DOM Publishers işbirliği ile Türkçe ve Almanca olarak iki dilde hazırlandı ve Türkiye'de eş zamanlı olarak basıldı. Mimar ve editör Konstantin Krüger tarafından kaleme alınan kitap; Philipp Meuser (Prof., Mimar), Hermann Graser (Alman Doğal Taş Derneği, DNV Başkanı) ve Tobias Nöfer'in (Mimar) metinleriyle de zenginleştirildi.
Kitapta, teori ve pratik üzerine yazılmış bilgilendirici metinlerin yanı sıra, uluslararası arenada faaliyet gösteren mimarlık ofislerinin seçilmiş projeleri Editör Krüger tarafından tek tek analiz edilerek detaylı çizimler, fotoğraflar ve tasarım ilkelerini açıklayan metinlerle sunuluyor. Aralarında İstanbul, İzmir ve Muğla'nın da bulunduğu 15 farklı dünya kentinden seçilen 23 proje arasında Türkiye'den EAA-Emre Arolat Mimarlık, Atelier Han Tümertekin, Erginoğlu&Çalıslar, Teget Mimarlık, DDA - DİLEKÇİ Mimarlık gibi beş mimarlık ofisinin projeleri de yer alıyor.
STONELINE Yapı Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayrak, şirketlerinin kurulduğu günden bu yana eğitim, kültür ve sanata katkı sağladığını belirterek, STONELINE Yayıncılık'ı sosyal sorumluluk anlayışıyla doğal taşa odaklanan tematik bir yayınevi olarak kurduklarını söyledi.
Bayrak, son yıllarda eğitim, kültür ve sanata katkılarını birkaç kat artırdıklarını belirtirken, bu konudaki sosyal sorumluluk anlayışlarını da şu sözlerle paylaştı: "Bu dünyanın daha iyi olmasını istiyorsak bu ancak eğitim, kültür ve sanatla olur ve bu alanlarda ilerleyen bir ülkenin her alanda ilerleyeceğine inanıyorum. Türkiye'de çocukların ve gençlerin eğitiminin bir parçası olmak için birçok projeye destek veriyoruz. İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın destekçileri ve AURA-İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırma Akademisi'nin kurucuları ve destekçileri arasındayız. Üniversitelerle çeşitli projeler geliştiriyor ve öğrencilerin sergilerine ev sahipliği yapıyoruz. Şimdi de yayınevimizi kurarak doğal taş alanında yayınlar yaparak doğal taş kültürünün ve literatürünün zenginleşmesine katkıda bulunmayı ve bu alanda yazılmış akademik araştırmaları yayınlayarak alana destek olmayı hedefliyoruz."
STONELINE Yayınları yayın yönetmeni Gülçin İpek yayınevi hakkında şu bilgileri paylaştı:"STONELINE Yayınları'nı "doğal taşlar konusunda uzmanlaşmış bir yayınevi" olarak kurduk. Doğal taş odaklı hazırladığımız yayınlarla mimarlık, iç mimarlık, kültür, sanat, tasarım, arkeoloji ve jeoloji alanlarına katkı sağlamayı ve bu alanlarda yayına dönüşebilecek akademik araştırmaları desteklemeyi hedefliyoruz. 'Doğal Taş Cepheler' yayınevimizin ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Doğal taşın ocaktan inşaata kadar geçirdiği evreleri tarihten ve güncel uygulamalardan referanslarla örneklendiren ve doğru kullanımına rehberlik edecek olan kitap, Almanca ve Türkçe olmak üzere iki dilde eş zamanlı olarak hazırlandı. Yayınlayacağımız kitaplar doğal taşları bazen teknik bazen de kültürel boyutlarıyla ele alacak. Farklı dillerdeki kitapları Türkçeye kazandırmak da hedeflerimiz arasında yer alıyor."
'Doğal Taş Cepheler' Kitap, doğal taşın bir malzeme olarak kullanım alanlarının çeşitliliğini göstermeyi ve doğru yerde, doğru şekilde kullanımına rehberlik edecek bir tartışma platformu oluşturmayı amaçlıyor. Aynı zamanda yatırımcı (işveren), mimar ve taş tedarikçisi arasındaki işbirliğinin önemine işaret edilerek sürecin kolaylaştırılması hedefleniyor. Bu işbirliği özellikle planlamanın ilk aşamalarında büyük önem taşımaktadır.
Bu kitap; doğal taş cephe tasarımında güncel tasarım eğilimleri ve teknolojileri, mimarlık tarihinden referanslar ve temel bilgiler, tasarım yöntemleri, inşa edilmiş yapılar ve cephelerinin kapsamlı ve özgün bir analizi, doğal taşların bloktan inşaata kadar olan serüveni ve başlıca taş türlerini kapsayan beş ana bölümden oluşmaktadır.
Konuya Giriş ve Yeni Eğilimler
"Giriş" bölümünde Hermann Graser, okuyucuyu doğal taşın bir yapı malzemesi olarak mevcut avantajlarından güncel uygulamalarına, geleneksel yapım tekniklerinden çağdaş üretim yöntemlerine kadar geniş bir ufuk turuna çıkarıyor. Bu başlık altında ana cephe yapım türlerinin avantaj ve dezavantajları bina yapım yöntemleriyle ilişkilendirilerek tanıtılırken, farklı yapım türlerinin aynı projede bir arada kullanımı örneklerle açıklanıyor.
Teori ve Temeller
Philipp Meuser, "Teori ve Temeller" başlığı altında, taşın bir yapı malzemesi olarak binlerce yıllık geçmişini göz önünde bulundurarak, "Çağdaş mimarinin bu geleneksel malzemeyle bağını koparması gerekir mi?" sorusuna yanıt arıyor ve bağın koparılmaması gerektiği sonucuna varıyor.
Doğal Taşlarla Tasarımlar
"Doğal Taşlarla Tasarımlar" başlığı altında Tobias Nöfer; konunun devamı olarak subasman ile çatı saçağı arasındaki pervaz, lesene ve pilaster, sütun ve paye gibi detayları yakından inceliyorsüsleme ve yüzey, köşe ve derz, hem klasik stil dili hem de şekillendirmedeki plastiklik açısından.
Yapılar ve Cepheler
Bu bölümde son 20 yılda inşa edilen projelerin yanı sıra ek yapılar, renovasyonlar, onarımlar ve rekonstrüksiyonlar da yer alıyor. İki katlı beşik çatılı bir evden çok katlı konutlara kadar uzanan proje yelpazesi, betonarme karkas yapı sistemi ile inşa edilen konut ofis, otel, okul ve müze gibi farklı tipolojileri içermektedir. Seçilen projelerde yığma duvarlar, cephe ön duvarları, havalandırmalı taş kaplama cepheler veya kendini taşıyan masif elemanlar gibi farklı cephe tipleri örneklendirilmiştir. Her bir proje, neredeyse kentsel planlama ölçeğinden derz detaylarına kadar ana hatlarıyla, metin, fotoğraf ve fotoğraf alt yazılarıyla tanıtılırken, tasarım ve malzeme ilişkisi de irdeleniyor. Tasarım yaklaşımları açısından projeler, rölyef etkisi, kütleselliğe vurgu, ölçek ve uzaktan konumlanma, çevre ile kurdukları özgün ilişkiler, ışık ve gölge etkisinin kullanımı açısından etkileyici bir konuma sahip projeler olarak sınıflandırılarak inceleniyor.
Doğal Taşların Çıkarılması, İşlenmesi ve Çeşitleri
Kitabın son bölümünde Graser ve Krüger, doğal taşın ocaktan kaplamaya kadar geçirdiği süreçleri ve başlıca doğal taş türlerini fotoğraflar yardımıyla anlatıyor.
Kitap örnek uygulama planları ile sona ermektedir. Kitap, 1.000'e yakın fotoğraf ve teknik detay çiziminin eşlik ettiği metinler yardımıyla mimar olmayan okuyucuların dahi rahatlıkla anlayabileceği bir dille kaleme alınmış. Kitap, cephede doğal taş kullanımına odaklanmakla birlikte, okuyucuyu doğal taşlar hakkında da detaylı olarak bilgilendiriyor.
Doğal Taş Cepheler / Planlama, Proje ve Yapım Esasları
Boyut: 22,5 x 28 cm
Sayfa: 304
Kapak: Yan parçalı karton kapak
Yazar ve Editör Konstantin Krüger
Bölüm Yazarları Hermann Graser, Philipp Meuser, Tobias Nöfer
Almanca Baskı: DOM Publishers / ISBN 978-3-86922-210-3
Türkçe Baskı: STONELINE Yayınları / ISBN 978 - 605 - 73447-0-0
Yayın Yönetmeni Gülçin İpek
Sanat Danışmanı Cem Günbek
Zuhal Nakay tarafından Almanca'dan çevrilmiştir, Mimar
Çeviri Üst Okuma ve Teknik Danışman Neslihan Gucmen, Mimar
Danışmanlar Serkan Angı, Jeoloji Mühendisi; Sinan İzgi, Mimar
STONELINE Yapı Ürünleri, sosyal sorumluluk bilinciyle bir yayınevi kurarak bir yayın programı doğrultusunda yayınlayacağı kitaplar aracılığıyla doğal taşı tanıtmayı, bu alandaki literatürü zenginleştirmeyi ve kaynak niteliği taşıyan akademik araştırmaları desteklemeyi hedefliyor www.ocm7ohqbio-staging.wpdns.site
27-30 Eylül 2022 tarihleri arasında İtalya'nın Verona kentinde 56. kez düzenlenecek olan "Marmomac 2022 Uluslararası Taş Tasarımı ve Teknolojisi Fuarı "ndayız! Bizi Salon 9 Stand D8'de ziyaret edebilirsiniz.
Bir taşın en iyi şeklini müşterilerimize sunmanın ilk adımı blok seçimidir. Blok seçiminin en önemli kısmı ise müşterinin bakış açısına sahip olmaktır. Taşa müşteri gözüyle bakmak, müşterilerle etkin bir etkileşim gerektirir. Müşteri ziyaretleri ve toplantıları, müşterinin web sitesi ve sosyal medya paylaşımları müşterinin beklentileri hakkında güzel ipuçları verir. Bu veriler ışığında, uzman mühendisimiz tarafından belirlenen bloğun yapısı, rengi, deseni ve işlenebilirliği gibi kriterler göz önünde bulundurularak blok seçimi yapılıyor ve bloğun çeşitli açılardan fotoğrafları çekilerek satış ekibi ve üretim müdürü ile paylaşılıyor. Satış ekibi taşın projeye uygunluğu ile ilgili düşüncelerini müşteri ile paylaşırken, üretim müdürü de üretim sonrası taşın son şekli ile ilgili fikirlerini sunuyor. Tüm bu unsurlar üzerinde taraflar arasında mutabakat sağlandıktan sonra blok satın alınır ve fabrikaya sevk edilir.
Stoneline çatısı altındaki diğer tüm süreçlerde olduğu gibi blok seçiminde de müşteri beklentilerini karşılamak ve hatta ötesine geçmek için tüm aksiyonlar alınmaktadır. Sonuç olarak müşteri özel olarak seçilmiş ve üretilmiş bir ürün satın alıyor.
Küçük ayrıntıların projelerde ne kadar büyük farklar yarattığını çok iyi biliyoruz ve tüm müşterilerimize taşın en iyi halini sunmayı hedefliyoruz. Bu nedenle, plaka kalite kontrolü bloğun testere üzerine yerleştirilmesiyle başlar.
Levhaların kalite kontrol sürecine en iyi şekilde girdiğinden emin olmak için bloğun kesilmesinden levhaya dönüştürülmesine kadar tüm işlemleri dikkatle izliyoruz.
Boyut, kalınlık, desen, yüzey kalitesi, pürüzsüzlük ve diğer birçok kriter kalite kontrol sırasında kontrol edilir ve ardından kalite kontrol formu doldurulur. Daha sonra her bir levhanın fotoğrafını çekiyoruz. Sık desen varyasyonları olan taşlarda fotoğrafları videolarla destekliyoruz. Daha sonra tüm fotoğraf ve videolar müşteri ile paylaşılıyor. Buradaki amaç, ister distribütör ister proje sahibi olsun, plakaların durumunu müşteriye yansıtmaktır. Bu sayede müşteriler, plakaların projeye ve koleksiyona uygun olup olmayacağından emin oluyor.
Kalite kontrolden (denetimden) başarıyla geçen ve müşteri tarafından onaylanan plakalar daha sonra paketlenir ve sevk edilir. Paketlerin yüklenmesi sırasında tüm işlemler yine fotoğraflarla kayıt altına alınır ve müşteriye raporlanır.
Koleksiyonumuz için taş seçerken iki önemli kriterimiz var: araştırma ve iletişim.
Araştırma aşamasındaki ilk adım, her ülkenin renk, yüzey, desen ve tüketici davranışlarına ilişkin tercihlerini belirlemektir.
Bu aşamada, her ülkedeki web siteleri, sosyal medya platformları, tasarım, mimari ve dekorasyon dergileri ve sektörel raporlar dikkatle taranarak bilgi toplanıyor. Araştırma sonuçları, düzenli müşteri ziyaretleri ve toplantılardan elde edilen tüm bilgiler birleştirildikten sonra analiz ediliyor. Bu çalışmalar sonucunda tespit edilen renkler, yüzey şekilleri ve desenler, doğal taş ocaklarımızdaki seçimlerle karşılaştırılıyor. Son olarak, uygun bulunan ocaklarla iletişime geçilerek koleksiyonumuza ilgili taşlar kazandırılıyor.
Kollektif yaşam, şehirleşme, göç gibi kavramlar üzerine çalışan iki genç sanatçı Sırma Şiir Okan ve Hatice Akyüz’ün eserlerinden oluşan “Bakılan Görülen Kadar” adlı karma sergi Stoneline Art Gallery‘de 5 Kasım 2020 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açıldı.
Sergide fotoğraf, resim, baskı gibi farklı tekniklerle çalışan Hatice Akyüz ve Sırma Şiir Okan, toplumsal yaşamın bireysel ve kollektif yapısına ilişkin farklı bakış açıları getiriyorlar.
Hatice Akyüz’ün eserlerinde, şehir içerisinde yıkılmaya yüz tutmuş, gerisinde yaşanmışlıkların izleri ve bir zamanlar içlerinde barındırdıkları sakinlerinin yokluğu dışında pek bir şey kalmamış mekânlar; mekân, zaman, enerji ve bellekle harmanlanmış bir düzlemde karşımıza çıkıyorlar. Sergi kapsamında yer alan fotoğraf ve gravür baskılarında; mahrem yer olan “ev” siyasal düzen içerisinde yıkılarak, “ötekilere” de açık hale gelerek kamusal alana dahil oluyor.
Sırma Şiir Okan’ın eserlerinde, izleyicinin mekânsallığı ile tuvalin veya kâğıdın mekânsallığı arasında ilişki kurularak, makro-mikro zıtlık ele alınıyor. Özgün mekânlarından koparılıp yapay bir düzlem üzerine yapıştırılmış, sanatçının aidiyetlerinden yoksun bırakılan böceklerini, kollektif ve de bireysel yaşamını görüyoruz. Sanatçı aidiyet, göç gibi kavramlar üzerinden yeni bir okuma için alan açıyor.
Sırma Şiir Okan'ın çalışmalarında izleyicinin mekânsallığı ile tuval ya da kâğıdın mekânsallığı arasında ilişki kurularak ele alınır.
Orijinal mekânlarından koparılarak yapay bir düzleme yapıştırılan böcekler, kolektif ve bireysel olarak aidiyetlerinden yoksun bırakılıyor. Sanatçı, aidiyet ve göç gibi kavramların altını çizerek alternatif okumalar için yeni alanlar yaratıyor.
Stoneline ailesi olarak 20 yılı aşkın süredir uluslararası alanda hizmet verdiğimiz doğal taş alanında, farklı disiplinlerden öğrencilerin bir arada çalışarak üretecekleri bir yarışma düzenlemeyi arzuladık. Belirlediğimiz tema, Stoneline ürünlerinin sergileneceği fuar standının tasarımıydı. Bu yarışma ile iç mimarlık ve endüstri ürünleri tasarımı öğrencilerini doğal taş üzerine düşünmeye ve yenilikçi fikirler üretmeye teşvik etmeyi amaçladık.
Mimarlık, iç mimarlık ve endüstri ürünleri tasarımı öğrencilerinin doğal taş ve mermer konusunda yenilikçi ve yaratıcı fikirler üretmelerini sağlamak, tasarımlarında kullanacakları doğal bir malzemeyi tanımalarını sağlamak, doğal taşa bakış açılarını geliştirerek başarılı ve yaratıcı genç tasarımcılara güç vermek ve yarışma ruhu ile özgün ve çağdaş tasarımların ortaya çıkmasını sağlamak amacıyla tasarladığımız yarışmamız tamamlandı.
Yarışmaya gösterilen ilgi, hedefimize ulaştığımızın en güzel kanıtıdır. Yarışmaya 43 üniversiteden 149 öğrenci katıldı. Jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda ilk üç ödülün yanı sıra beş proje de Eşdeğer Mansiyon Ödülü'ne layık görüldü. Yarışma kapsamında; mimarlık, iç mimarlık ve endüstri ürünleri tasarımı öğrencilerinin yaratıcı ve yenilikçi fikirler ürettiklerini, farklı profillerden gençlerle çalışmanın ve disiplinler arası ilişkinin önemini benimsediklerini mutlulukla gözlemledik. Dünyadaki her türlü yapı malzemesinin bir raf ömrü vardır. Ancak doğal taş, doğru uygulama ve koruma ile en uzun raf ömrüne sahip yapı malzemelerinden biridir. Umuyoruz ki bu yarışma ile gençlerin gelecekteki tasarımlarında kullanacakları malzemelerden biri olan doğal taşı daha yakından tanımalarına ve doğadan gelen bu malzemenin mimariye katabileceği değeri ve sağlayabileceği olanakları keşfetmelerine yardımcı olabilmişizdir. Kurum olarak her zaman başarılı ve yaratıcı genç tasarımcıları cesaretlendirmeye önem verdik.
Bu yarışma ile daha özgün ve çağdaş tasarımların yaratılması için bir platform oluşturmaya yardımcı olacağımız için gururluyuz. Her yıl düzenlemeyi planladığımız bu yarışmaya her zaman destek veren üniversitelerin değerli öğretim üyelerine, katılımcı öğrencilere ve Seçici Kurul Üyelerine gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederiz.
İstanbul Müzik Festivali, sponsorları arasında yer alan STONELINE'ın katkılarıyla yeni bir fon oluşturuyor. "Müzisyen Destek Fonu" projesi, klasik müzik alanında, bir kamu kurumunda ya da özel orkestrada çalışmayan ve COVID-19 salgını nedeniyle konser veremeyen profesyonel müzisyenlere dijital platformlarda performans imkânı sağlayarak destek olmayı amaçlıyor. İstanbul Müzik Festivali tarafından oluşturulan "Müzisyen Destek Fonu "na başvurular, 10 Temmuz tarihine kadar bu bağlantıdaki başvuru formu aracılığıyla yapılabilecek.
Bu doğrultuda müzisyenlerin ve müzik üretiminden faydalanan diğer tüm kesimlerin ekonomik olarak zarar gördüğü ve sanata erişim konusunda farklı yaklaşımların ortaya çıktığı bir dönemdeyiz. "Bu dönemi atlatırken dayanışma ve işbirliği en büyük araçlarımız olacak" diyen İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, kültür-sanat alanının yeni ve yaratıcı çözümlerle geleceğini şekillendireceğini ve sanatçılara yardımın özellikle bu dönemde çok önemli olduğunu vurguluyor. Taner sözlerini "İstanbul Müzik Festivali aracılığıyla klasik müzik alanında bir destek programı başlatabildiğimiz için mutluyum ve STONELINE'a bu hayalimizi gerçekleştirdiği için en içten şükranlarımızı sunuyoruz" diyerek tamamladı.
Dayanışmanın öneminin bugünlerde daha da öne çıktığını belirten STONELINE Genel Müdürü Mehmet Bayrak ise destek fonuyla ilgili görüşlerini şöyle ifade ediyor: “Bu kez yalnızca bir ülkeyi değil tüm dünyayı etkileyen zorlu bir süreçten geçiyoruz. Karşı kıyıya ulaşmamız gerek. Olabildiğince az hasarla. Büyük küçüğe, güçlü güçsüze el uzatacak. Biz de STONELINE ailesi olarak bu süreçten en çok etkilenenlerin başında gelen sanatçılara, özellikle genç sanatçılara bir moral desteğimiz olsun istedik. Bu olanağı bize sağlayan, ülkemizde yaklaşık 50 yıldır kültür ve sanatın en güçlü destekçisi olan İKSV’ye çok teşekkür ederiz.”
Müzisyen Destek Fonu başvuru şartları
Müzisyen Destek Fonu’na Türkiye’de ikamet eden, lisans eğitimini tamamlamış, konservatuvar mezunu, Türkiye’de konser veren profesyonel orkestra veya topluluklarla Ocak 2018-Ocak 2020 tarihleri arasında serbest orkestra müzisyeni olarak çalışmış ve herhangi bir devlet kurumunun, özel kurumun veya orkestranın kadrosunda yer almayan adaylar başvurabilecek.
Başvurular, İstanbul Müzik Festivali Direktörü Efruz Çakırkaya’nın yönetiminde, aralarında Orhun Orhon (Orkestra Şefi), Oğuzhan Kavruk (Antalya Devlet Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörü ve 1. Şefi), Özge Tanrıver (İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü), Ahmet Rahtuvan (Antalya Devlet Senfoni Orkestrası Müdür Yrd, Korno Sanatçısı), Ozan Göktan (Filarmonia İstanbul ve İstanbul Oda Orkestrası Müdürü, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Korno Sanatçısı) ve Doğukan Çokşeker’in (CRR Senfoni Orkestrası Müdürü) danışman olarak yer alacağı bir kurul tarafından değerlendirilecek. Festival yönetimi tarafından belirlenen müzisyenler, İstanbul Müzik Festivali sosyal medya kanalları üzerinden yayımlanacak “Müzikli Sohbetler” başlıklı yayına katılarak ve yayında gösterilmek üzere çevrimiçi platformlar üzerinde kaydettikleri bir performansı ileterek 1.000 TL destek almaya hak kazanacak.
22 Mayıs 2020 tarihinde açılan başvuru sürecinin10 Temmuz’a kadarsürdürülmesi planlanan proje kapsamında, pandemi nedeniyle çalışma imkânı bulamayan orkestra müzisyenlerinin desteklenmesi hedefleniyor.
İstanbul Müzik Festivali kapsamında hayata geçirilen "Müzisyen Destek Fonu " kapsamında, programın sponsorlarından STONELINE'ın katkılarıyla düzenlenen "Hakan Şensoy ile Müzikal Söy leşi" Haziran ayında Türkiye'de klasik müziğin ünlü isimlerini ağırladı. Hereous'un teknik desteğiyle her Salı akşamı saat 21.00'de İstanbul Müzik Festivali'nin "Facebook", "I nstagram " ve "İ KSV YouTube " kanallarından canlı olarak yayınlanan program, haftanın konuğuyla yapılan bir söyleşi ve küçük bir konserden oluşuyor. Programda ayrıca "Müzisyen Destek Fonu" ile ödüllendirilen müzisyenlerin kayıtları da yayınlanıyor.>>Her programın kayıtlarına "İKSV YouTube kanalı" üzerinden ulaşabilirsiniz.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen ve Stoneline olarak gururla desteklediğimiz 48. İstanbul Müzik Festivali, COVID-19 salgını nedeniyle 18 Eylül - 5 Ekim 2020 tarihleri arasında Türkiye'nin dört bir yanındaki tüm müzik tutkunlarını dijital platformlarda bir araya gelmeye davet etmeye hazırlanıyor.
Bu alışılmadık dönemin ölçü ve koşullarından kaynaklı olarak bir konser salonunda birlikte olmayı çok istesek de müziğin eşsiz tadını bu yıl online olarak deneyimlememiz gerekiyor.
Böyle bir dönemde yeni ve yaratıcı çözümlerle kültür-sanat alanına katkıda bulunmaya devam eden İstanbul Kültür Sanat Vakfı'na (İKSV) teşekkür eder, iyi seyirler dileriz.
——
Beethoven, 6. Senfonisi Pastoral'de insan ve doğa arasındaki tutarlı ilişkiyi anlatıyor. Beethoven'ın 250. doğum günü kutlamalarını merkeze alan BTHVN2020 kapsamında yürütülen Beethoven Pastoral Projesi, doğanın tehdit altında olduğu, insanlığın çevresini ve kaynaklarını hızla tükettiği günümüzde, dünyanın dört bir yanındaki sanatçılara bu ilişkiye kendi bakış açılarını geliştirme çağrısında bulunuyor. Turgay Erdener'in İstanbul Müzik Festivali tarafından sipariş edilen yeni bestesi, insanlık olarak zor zamanlar geçirdiğimiz bu dönemde özellikle önem kazanan bu çağrıya kulak veriyor. Sanatçı, Beethoven ile aynı dönemde yaşamış Osmanlı bestecilerinin eserlerini, Beethoven'ın Pastoral Senfonisi ile harmanlayarak, ülkemizden ve klasik batı müziğinden enstrümanların bir araya geldiği yepyeni bir kompozisyon yaratıyor.
Türk enstrümanlarındaki yetenekleriyle sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da önde gelen virtüözleri arasında sayılan Derya Türkan ve Yurdal Tokcan, uluslararası proje ve festivallerin de aranan konukları arasında yer alıyor. Genç kuşağın başarılı temsilcisi Serkan Mesut Halili, Berlin Konzerthaus'tan Sydney Operası'na uzanan bir kariyer yaşıyor. Türkiye'nin yanı sıra dünyanın çeşitli orkestralarında sahne alan perküsyon sanatçısı Aykut Köselerli gibi kontrbas sanatçısı Kağan Yıldız da dünyanın çeşitli yerlerinde farklı müzisyenlerle konserler veriyor. Donizetti Klasik Müzik Ödülleri'ne layık görülen Semplice Quartet, 2009 yılından bu yana verdiği ulusal ve uluslararası başarılı konserleri, Barok'tan günümüze uzanan geniş repertuarı ve sanatın farklı disiplinleriyle etkileşim içinde olan projeleriyle kalıcı ve farklı bir müzik topluluğu olduğunu kanıtlıyor. Detaylı bilgi için https://muzik.iksv.org/tr/kirksekizinci-istanbul-muzik-festivali/pastorale-alla-turca
Aşağıda sizler için derlediğimiz konulara dikkat ederek yaşam alanlarınızda kullandığınız mermer yüzeylerin güzelliğini uzun yıllar koruyabilirsiniz.
Masa, sehpa ve banko tarzı mermer ürünlerinizi doğrudan üreticiden alıyorsanız, size gelmeden önce yüzey koruma talep edin. Bu işlem doğru malzeme ve doğru uygulama ile yapıldığında mermer yüzeylerde lekelere karşı koruma sağlayacaktır. Uygulamanın kullanıma bağlı olarak bir veya iki yılda bir tekrarlanmasını öneriyoruz. Temizlik yaparken sert dokulu malzemeler yerine mikro fiber gibi yumuşak dokulu malzemeler kullanın. Kimyasal içeren temizlik malzemeleri yerine pH7 nötr temizleyiciler, seyreltilmiş kalıp sabun ve ılık su tercih edin. Temizlik sonrası yüzeyi yumuşak bir bezle kurulayın. Yüzeydeki bir sorunu çözmek için başka malzemelerden (fayans, seramik vb.) ürünler denemeyin. Mümkünse üreticinizden tavsiye alın.
Doğal taşlar, adından da anlaşılacağı gibi endüstriyel bir ürün değil, doğada milyarlarca yılda şekillenmiş, onun ayrılmaz bir parçası olan ve doğanın tüm gizemini içinde barındıran eşsiz ORİJİNAL bir üründür. Bu nedenle kullanımı sırasında ve sonrasında doğa ile barışıktır. Yaygın ifadesi ile "ÇEVRE DOSTUDUR".
Doğal taşlar, doğru taş seçimi ve doğru uygulamalarla her türlü işlevselliği ve ince zevki karşılayacak DAYANIKLI ve GÜÇLÜ bir malzemedir. Üstün fiziksel özellikleri sayesinde ÖMRÜSINIRSIZDIR.
TAKLİT EDİLEMEYEN ve hiçbir endüstriyel malzemede bulunmayan üstün ve eşsiz niteliklere sahip bir malzemedir. Bu özellikleri ile geçmişten geleceğe mesajlar taşıyan eşsiz bir araç haline gelmiştir. Antik kentler, anıtlar, heykeller... Bu açıdan değerlendirildiğinde doğal taşlar, dünyanın ve dolayısıyla insanlığın gelişimine tanıklık ederek BELGE NİTELİĞİ DEĞERİ taşımaktadır.
TEMIN ETMEK KOLAYDIR. Ülkeler ve bölgeler yerel doğal taşlara sahiptir. Doğal taş, yapı malzemesi olarak kullanılmaya doğada neredeyse hazırdır. Mimaride kullanılan yerel taşlar ve bu malzemenin birleşimindeki detaylar tasarım dilini oluşturur ve inşa edildiği bölgenin YEREL MİMARİ KARAKTERİNİ belirler.
Doğal taşlar ESKİDEN GÜZELLİĞİNİ KAYBETMEZ, restore edilebilir veya uygun temizlikten sonra eski güzelliğine kavuşabilir.
Anıtsal eserlerden ve tarihi yapılardan günümüz konutlarına ve sanat eserlerine kadar tüm kullanım alanlarında ŞEKİLLENEBİLİR YAPISI ile hem güzelliğin hem ihtişamın hem de zarafetin göstergesi olmuştur.
Doğal taş, kullanım amacına ve tasarıma bağlı olarak sayısız görsel ve fiziksel ÇEŞİTLİLİĞE sahip olup, ü zerine uygulanan yüzey işlemleri ile FARKLI DOKULAR elde edilebilmektedir.
GÖLGE IŞIĞI EFEKTİ sağlamak için üç boyutlu olarak kullanılabilir.
Doğal taş, Maliyet - Ömür açısından değerlendirildiğinde yapay malzemelere göre çok daha EKONOMİKTİR. Temizlik ve koruma için gereken maliyetler de aynı oranda düşüktür.